Koşul; Conflict, development pressures, and global climate change threaten this historic site.
Meydana adını veren Namık Kemal, 1873-1876 yılları arasında Suriçinde kalebent olarak yaşamış Osmanlı dönemi vatan şairidir. Dönemin idaresi tarafından sürgüne gönderilmiş olan şairin kaldığı zindan ve müzesi meydanın batısındaki Venedik sarayının (Palazzo del Provveditore) içindedir. Şairin büstü Osmanlı Medresesinin önünde cümbez ağacının ve Osmanlı türbelerinin Kuzeyinde dikilidir. Meydanın, Katedral ve Venedik Sarayı dışındaki unsurlarından güneyinde bulunan katedrale bitişik Loca Bembo ve avlusu cenaze törenleri için değerlendirilmektedir. Caminin tam karşısına gelen binalar zaman içinde kulüp,restoran,banka gibi niteliklerinden cafe,kütüphane,pastaneye dönüşmüşlerdir. Turistler buraları dinlenme mekanı olarak değerlendirmektedir. Sarayın güneyinde çarşıya çıkan yolun başındaki tarihi yapılar, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi müdürlüğü ile başlayıp Buğday Camiine doğru ilerlemektedir. Kuzeyinde 1930’larda başlayan dönüşümlere konu olmuş kimi binaların bazıları işlevsizdir, ancak kuzeye doğru uzanan sokaklarda çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren işyerleri bulunur. Kuzeybatı köşesinde meydana bakan ve Saraya bitişik Osmanlı çeşmesi vardır. Ağa Cafer Paşa Çeşmesi olarak bilinen yapının kuzeyinde aynı adlı Osmanlı hamamı bulunur. Hamama bitişik Fransisken Kilisesi kalıntıları da meydanı çevreleyen başka bir tarihi yapıdır.